Cilt lekeleri; doğum, ilaç kullanımı, sivilce ve akne, enfeksiyon gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilmektedir. Ciltte dengesiz renk görünümü yaratan ve kişinin sosyal yaşamında özgüvensiz olmasına neden olabilen lekeler, günümüzde birçok farklı teknikle tedavi edilmektedir. İnatçı cilt sorunlarından olan leke tedavisinde krem ve losyonlar çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Uzman bir dermatologun yönlendirmesiyle yapılan işlemler ise leke tedavisinde etkin sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
Cilt Lekeleri Neden Olur?
Cilt lekeleri, farklı sebeplerle oluşabilir. Leke tedavisinde cilt dokusunun dikkatlice incelenmesi ve hasta öyküsünün dinlenmesi oldukça önemlidir. Lekeler genellikle;
- Hormonal değişiklikler
- Güneş ışınları
- Cilt enfeksiyonları
- İlaç kullanımı
- Hamilelik ve doğum
- Yanlış kozmetik ürünlerin tercih edilmesi
*Akne ve sivilce nedeniyle görülebilir. Ayrıca iç organlarla ilgili bazı rahatsızlıkların da cilt kusurlarına neden olduğu bilinmektedir. Leke tedavisinde nedenlerin doğru saptanması önemlidir. Günümüzde leke tedavisi için uygulanan birçok lazer tekniği bulunmaktadır. Bu yöntemlerden bazıları sivilce ve güneş lekeleri üzerinde etkiliyken bazıları farklı nedenlerden kaynaklanan leke tedavilerinde daha sık tercih edilmektedir.
Cilt Lekeleri Nasıl Tedavi Edilir?
Cilt lekeleri; yanak, çene, alın ve burun üzerinde oluşabilen genellikle cildin birkaç ton koyusu ve kahverengi görünümlü cilt kusurlarıdır. Akne ve cilt tedavisinden sonra görülen lekelerde ise daha çok kırmızı – mor renk baskındır. Lekeler, sağlık açısından herhangi bir problem yaratmasa da cildin genç ve sağlıklı görünümünü bozar. Kişilerin, sosyal hayatlarında özgüvensiz hissetmesine neden olabilir. Leke sorunu yaşayan birçok kişi kremler, kapatıcılar ve diğer kozmetik ürünlerle leke sorununu aşmaya çalışmaktadır. Oysaki günümüzün teknolojisiyle leke tedavisi, acısız ve kolay bir şekilde yapılabilmektedir.
Cilt Lekelerinde Kullanılan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Günümüz teknolojisi sayesinde, cilt lekelerinin tedavisi birden fazla yöntemle yapılabilmektedir. Lazer, karbon lazer, mezoterapi, dermapen ve altın iğne uygulamaları bunlar arasındadır. Leke tedavisinde en çok tercih edilen yöntem ise genellikle lazerdir. Bunun nedeni işlemin hem hızlı hem de etkili sonuç göstermesidir. Genellikle 15 – 20 dakikada tamamlanan lazer işleminden sonra hasta hemen günlük hayatına dönebilmektedir. Leke tedavisinde; cildin soyulması, ölü derinin atılması, kolajen miktarının artırılıp yenilenmenin sağlanması hedeflenir. Her seansta iyileştirici etki biraz daha artar. Fakat yoğun ses ve ışık dalgasına maruz kalan cildin dinlenmesi için seanslar 4 hafta aralıklarla yapılır. 4 – 5 hafta arayla 5 – 6 kez tekrarlanan lazer uygulamalarıyla kişi sağlıklı ve pırıl pırıl bir cilde kavuşabilir. Tedavideki seans sayısı ve aralıkları ise kişinin cilt tipine ve ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Leke Tedavisinden Sonra Yeniden Cilt Lekesi Olur mu?
Leke sorunuyla baş etmeye çalışan herkes, doğal olarak, uygulamadan kalıcı etkiler beklemektedir. Leke tedavisi, yüzde ve vücutta var olan lekeleri ortadan tamamen kaldırır. Kolajen üretiminin desteklenmesi de büyük oranda yeni leke oluşumunu engeller. Ancak bu noktada sorumluluk hastaya da düşmektedir. Tedavi sürecinde cilt hassaslaşır. Bu nedenle, en az 30 faktör olmak üzere, güneş kremi kullanımına kesinlikle dikkat etmek gerekir. Eğer tedaviden sonra cilt bakımına özen gösterilmez, güneşe karşı önlem alınmazsa lekeler yeniden oluşabilir. Ayrıca hormonal değişiklikler ve lekelere neden olan rahatsızlıkların tekrarlanmasıyla da yeniden leke oluşumu gözlenebilir. Leke tedavisinin tekrarlanması durumunda ise ton eşitsizliklerinin giderilmesi daha kolay olmaktadır.
Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.
Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.
İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.
Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır. Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur. Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.