Saç Mezoterapisi

Saç mezoterapisi, hem erkeklerde hem de kadınlarda saçların dökülmesini engellemek ve saçlara doğal canlılığını kazandırmak amacıyla yapılan bir uygulamadır. Önüne geçilemeyen saç dökülmesi, erkek tipi kellik olarak adlandırdığımız duruma; yani yoğun saç kaybına yol açabilir. Haricen alınan takviyelerin yetersiz kaldığı ve dökülmenin can sıkıcı boyutlara ulaştığı durumlarda saç mezoterapisi yapılabilir.

Saç Mezoterapisi Nedir?

“Saç mezoterapisi nedir?” sorusuyla başlayacak olursak; saç mezoterapisi saçı güçlendiren, besleyen ve dökülmesini engelleyen bir uygulamadır diyebiliriz. Esas amacı saç dökülmesini engellemek olsa da yoğun besleyici özelliği sayesinde mevcut saçların da güçlenmesine ve yenilenmesine katkı sağlamaktadır. Saç mezoterapisi günümüzde giderek daha bilinir bir uygulama hâline gelmektedir. Saç dökülmesi sorunu yaşayan kadınlar da erkekler de saç mezoterapisi yaptırabilir.

Saç Mezoterapisi Neden Yapılır?

Stres, yorgunluk, çevresel faktörler, yaş faktörü ve genetik kodlar saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle yoğun saç kaybına neden olan “erkek tipi dökülme” sorununa karşı önlem alınmazsa kellik oluşabilir. Bazı kişilerde bu durum genç yaşlarda ortaya çıkar. Saç mezoterapisi, saç kaybını engellemeye yardımcı olur. Aynı zamanda saç köklerini besleyici ve yoğun etkili karışımlarla besleyerek güçlenmesine neden olur.

Saç dökülmesi ve cansızlığı gibi problemlerde vücudun ve saç köklerinin yoğun vitamin ve mineralle beslenmesi gerekir. Dışarıdan alınan takviyeler, vücuttan hızlıca atılabilir ve saçların beslenmesi için yeterli olmayabilir. Bu durumda doğrudan cilt altına, saç köklerine uygulama yapmak daha etkin sonuçların alınmasını sağlamaktadır.

  • Stres, çevresel ve genetik faktörlerden kaynaklanan saç dökülmelerini engellemek
  • Saça hacim ve canlılık kazandırabilmek
  • Kepek oluşumunu engellemek
  • Saç köklerini ve tellerini güçlendirmek amacıyla saç mezoterapisi yapılabilir.

Saç Mezoterapisi Kimlere Uygulanır?

Saç mezoterapisi, saç dökülmesi olan ya da saçlarına canlılık kazandırmak isteyen, 18 yaşını geçmiş, sağlıklı her bireye uygulanabilir.

  • Böbrek ve kalp yetmezliği
  • Kanser
  • Şeker hastalığı
  • Hamilelik/emzirme gibi özel durumlarda saç mezoterapisi uygulamaktan kaçınılmalıdır.

Saç Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Saç mezoterapisi botoks ve dolgu uygulamalarında olduğu gibi ince iğnelerle yapılan bir işlemdir. Hastanın şikâyetlerine ve saç dökülmesinin seviyesine uygun karışım belirlenir. Hastaya özel olan ilacın herhangi bir yan etkisi yoktur. Saç mezoterapisi, tamamen güvenilir bir uygulamadır. Gerekli bölgelere bu ilacın enjekte edilmesiyle saç kökleri beslenir. Yaklaşık beşinci seanstan sonra ise uygulamanın etkileri gözle görülür hâle gelir. Oldukça etkili bir işlem olan saç mezoterapisinden en verimli sonucu alabilmek için düzenli uygulama önemlidir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte 10 – 15 gün arayla 10 – 12 seans yapılan saç mezoterapisiyle saç dökülmesinde etkin sonuçlar elde edilmektedir.

Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.

Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.

İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.

Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır.   Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur.  Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.