Hifu, Fokuslu Ultrason

HIFU olarak bilinen fokuslu ultrason, ameliyatsız ve iğnesiz gençleşme tedavisi görmek isteyenlerin tercih ettiği bir uygulamadır. Uygulamanın temel amacı cilde hiçbir zarar vermeden, sarkmayı yaratan alt katmanlara ulaşmaktır. Fokuslu ultrason; lazer, radyo – frekans vb. ışık enerjisini kullanan cihazlardan farklıdır. Cildin farklı katmanlarına uygulanabilen fokuslu ultrason, farklı cilt tiplerinde de işlem yapılmasını sağlamaktadır. 

HIFU (Fokuslu Ultrason) Nedir?

HIFU yani fokuslu ultrason uygulamasında cildin farklı katmanları hedef alınır. Amaç; cildin hassas üst yüzeyine değmeden orta ve alt katmanların sıkılaştırılması ve yüzde gençleşmenin sağlanmasıdır. Cildin alt kısmındaki farklı katmanlara milimetrik ve noktasal hareketlerle ısı enerjisi yayan fokuslu ultrason, kolajen üretimini artırır. Bu, tamamen fokuslu ultrasona özel bir tekniktir. Ameliyatsız diğer yüz gençleştirme yöntemlerinde kullanılan araç ne olursa olsun öncelikle cildin hassas üst tabakasıyla etkileşime geçer. HIFU, cildin üst tabakasını atlayarak doğrudan dermis ve epidermis gibi hasarlı bölgelere etki eder.

Dokuların uyarılmasıyla artan kolajen miktarı, cildin gençleşmesini ve daha gergin bir yapı kazanmasını sağlar. Fokuslu ultrason sayesinde cilt yaklaşık 2 – 3 ay içerisinde yenilenir. Yaşlanmayla birlikte görülen sarkma ve kırışıklıklar azalmaya; cilt yenilenmeye başlar.

Fokuslu Ultrason (HIFU) Nasıl Yapılır?

Fokuslu ultrason, ameliyatsız bir işlemdir. Uygulaması diğer ameliyatsız gençleşme işlemlerine göre daha pratiktir. Çünkü cilt, hiçbir şekilde iğne ile temas etmez. Sadece tek seansta tamamlandığı için de daha kolay bir uygulamadır. Fokuslu ultrason aracının ucuna takılan ultrasound başlık ile ses dalgaları cilde yayılır. Farklı cilt tiplerine ve hedeflenen sonuca göre cildin farklı katmanlarına etki eden, özel başlıklar bulunmaktadır. 9 mm, 6 mm, 4.5 mm, 3 mm ya da 1.5 mm altına ısı veren başlıklar sayesinde ciltteki farklı sorunlara çözüm bulunabilir. Cilde ulaşan ses dalgaları, cildin sıkılaşmasına ve toparlanmasına yardımcı olmaktadır. Fokuslu ultrason tedavisinde kullanılan yeni nesil araçlar ise (MF – HIFU sistemi) hem mikro hem de makro bölgelere fokuslanarak daha kapsamlı ve etkin uygulama yapılmasına olanak sağlamaktadır.

Fokuslu ultrason işlemi yaklaşık 30 – 60 dakikada tamamlanmaktadır.

Fokuslu Ultrason Sonuçları Ne Zaman Gözlenir?

Ameliyatsız gençleşme işlemleri genelde seanslar hâlinde yapılır. En etkin sonuçların alınabilmesi için birden fazla uygulama gerekir. HIFU, yalnızca tek seansta yapılan bir uygulamadır. Ses dalgaları dokulara temas ettiği anda cildin yenilenme süreci başlar. İşlemden sonra hafif ödem ve ciltte gerginlik görülebilir. Bunlar, uygulamanın geçici ve hafif yan etkileridir. Fokuslu ultrasonun tam etkisi yaklaşık 2 ay sonra ortaya çıkar. 1 ay sonra hafif lifting etkisi görülmeye başlar ve ikinci ayın sonunda cilt, iyice gerginleşir ve gençleşir.

Fokuslu Ultrason Hangi Bölgelere Uygulanabilir?

Fokuslu ultrason, sarkma ve kırışıklık görülen yüz ve vücut bölgelerine uygulanabilir. En çok yüz, gıdı bölgesi ve kaş arasındaki deformelerde tercih edilmektedir.

Kimler HIFU Yaptırabilir?

HIFU yan etkisi olmayan, zararsız bir uygulamadır. Bu nedenle 18 yaşını geçmiş, sağlıklı her birey yaptırabilmektedir. Estetik işlem gerektiren sarkma ve kırışıklıklar 30 yaşından sonra belirginleşmektedir. Bu nedenle genelde 30 yaşından sonra HIFU uygulaması yapılmaktadır.

  • Herpes vb. aktif cilt enfeksiyonu olan kişilere
  • Organ yetmezliği olanlara
  • Hamile ve emzirenlere
  • Diyabet hastalarına fokuslu ultrason tavsiye edilmemektedir.

Fokuslu Ultrasonun Sonuçları Kalıcı Mıdır?

Fokuslu ultrason, sonuçları kalıcı olan bir uygulama değildir. Fakat etkisi uzun süre kalıcıdır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 1,5 – 2 yıl kalıcı bir uygulamadır. Zararsız bir uygulama olduğu için hasta dilediğinde uygulamayı yenileyebilir. Böylece yaşlanmanın etkileri geciktirilebilir ve kişi yaşlılığın etkilerini cildinden uzak tutabilir.

Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.

Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.

İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.

Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır.   Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur.  Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.