Gençlik Aşısı

Hyaluronik asit miktarının azalmasıyla cilt esnekliğini, nemini ve gergin görünümünü kaybeder. Ciltte sarkmalar daha hızlı oluşur ve yaşlanma belirtilerini göstermeye başlar. Bu durumu önlemek için kullanılan ameliyatsız estetik yöntemlerinden biri de H100 gençlik aşısıdır. Ciltte sağladığı genç ve canlı görünüm nedeniyle “gençlik aşısı” olarak bilinen hyaluronik asit aşısı özellikle 30 yaşın üzerindeki kadınlar tarafından en çok tercih edilen gençleşme tekniklerinden biridir. Yazımız, H100 aşısı yani hyaluronik asit aşısı hakkında merak ettiklerinize cevap bulmanıza yardımcı olacaktır. 

H100 Gençlik Aşısı Nedir?

H100 gençlik aşısı, hyaluronik asit içeren özel bir aşıdır. Aşının mezoterapi tekniği ile cilde enjekte edilmesiyle yaşlanmanın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amaçlanır. Hyaluronik asit ile birlikte aşıda bulunan mattinol, antioksidan, antiokaminoasit, mineral, vitaminler de cildi besler ve yenilenmesine yardımcı olur. Yaşlanma ya da genetik faktörler nedeniyle deforme olmuş, kırışmış ve sarkmış cilt, H100 aşısı ile genç ve parlak bir görünüm kazanabilir.

Hyaluronik Asit Aşısı Hangi Bölgelere Uygulanır?

Hyaluronik asit aşısı, ciltte yaşlanma ve sarkma görülen birçok bölgede etkin sonuçlar vermektedir. Hyaluronik asit aşısı; yüz, gıdı, boyun ve dekolte bölgelerine uygulanabilir. Gerekli durumlarda el ve kollara da H100 aşı uygulaması yapılabilmektedir.

H100 Gençlik Aşısı Kimlere Yapılır?

Aşı genellikle 30 yaşın üzerindeki kadınlar tarafından tercih edilmektedir. 30 yaşından önce cilt esnek ve nemli yapısını koruduğu için ek bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Fakat 30’lu yaşlarla birlikte sarkma ve kırışıklıklar bariz hâle gelir. Cildin erken yaşlanmasını engellemek için H100 gençlik aşısı iyi bir yöntemdir. H100 gençlik aşısı, 18 yaşını geçmiş ve sağlık sorunu olmayan herkese yapılabilir. Kanser, organ yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının varlığında ve hamilelik – emzirme dönemlerinde ise H100 aşısının yapılması tavsiye edilmez. Eğer hastanın düzenli kullandığı bir ilaç varsa ya da kan sulandırıcı ilaç tedavisi görüyorsa, istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için bunu mutlaka doktora bildirmesi gerekir.

H100 Aşısı Nasıl Uygulanır?

Uygulamada mezoterapi tekniği kullanılır. Özel mezoterapi iğneleri ile cilde enjeksiyon yapılır. Hyaluronik asit, vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş aşı kokteyli ince iğnelerle cilde enjekte edilir. Uygulama sırasında acı ya da ağrı oluşmaması için lokal anestezi yapılır. İşlem, anesteziyle birlikte yaklaşık 30 dakika sürer ve risksizdir. Enjeksiyon nedeniyle oluşan hafif morluk ve ödem dışında herhangi bir yan etki görülmez. Ödem ve kızarıklıklar ise en fazla 1 günde geçer. İşlemden sonra sauna ve hamam gibi sıcak ortamlardan kaçınılması tavsiye edilir.

Hyaluronik Asit Aşısı Tek Seanste Etki Eder Mi?

Deri altına verilen özel karışımın etkisi hemen kendini göstermez. Dokuların karışımla tam olarak etkileşime geçmesi ve cildin yenilenmesi 3 – 4 seansı bulabilir. En etkin sonuçlar için H100 aşısının yaklaşık 2 – 3 hafta ara ile 2 seans uygulanması gerekir. Yaşlı ve çok yıpranmış ciltlerde ise bu süre 3 – 5 seansa çıkabilir..

Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.

Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.

İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.

Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır.   Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur.  Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.