Estetik bir yüz şekli için çenenin güçlü ve kusursuz görünmesi önemlidir. Yüz şeklimizi ve ifademizin karakteristik yapısını büyük oranda çene şeklimiz belirler. Çenede çıkıklık ya da orantısızlık olduğunda kişinin ifadesi daha sert görünebilir. Yumuşak bir ifade ve orantılı bir yüz şekli için yapılan çene dolgusu uygulamaları, günümüzde ameliyatsız ve ağrısız bir şekilde tamamlanmaktadır. Yazımızda en çok tercih edilen estetik operasyonlardan biri olan çene dolgusu hakkında bilgilere yer vereceğiz. Çene dolgusu yaptırmak istiyorsanız daha detaylı bilgi almak için kliniğimizi arayabilir
İdeal Çene Şekli Nasıldır?
Günümüz güzellik algısında ince yapılı ve yumuşak hatlı yüz şekilleri estetik kabul edilmektedir. Burun hizasından itibaren V şeklinde aşağı doğru uzanan çene yapısı ideal çene yapısı olarak kabul edilir. Tabii ki hastanın elmacık kemiklerinin çıkıklığı, alın ve dudaklarının biçimi de dikkate alınır. İdeal V görünümünü yakalamak için ek dolgu ve botoks uygulamalarına ihtiyaç olabilir.
Yaygın Çene Şekil Bozuklukları Nelerdir?
Çenenin olması gerekenden büyük ya da küçük olması, çene hattı çizgisinin belirsiz olması, gıdı olarak isimlendirilen çene altı sarkmaları ve asimetrik çene yapısı en sık karşılaştığımız çene şekli bozukluklarındandır. Aynı zamanda çene ucunda gamzeye benzer çöküklüklerin olması da çenenin estetik görünümünü bozan şekil bozuklukları arasında kabul edilir.
Çene hizasının belirgin olması, keskin çizgiler ve yumuşak hatlar gençliği çağrıştırır. Yüze daha yumuşak bir görünüm kattığı için de sosyal yaşamda kişinin daha rahat iletişim kurabilmesini sağlar. Özellikle kadınlar tarafından daha çok tercih edilen çene dolgusu, kişinin aynaya baktığında kendini daha iyi hissetmesine, özgüvenin yükselmesine yardımcı olan operasyonlardan biridir.
Çene Dolgusunda Hangi Maddeler Kullanılır?
Günümüzde dolgu uygulamalarında en çok tercih edilen, en etkili madde hyaluronik asittir. Bu madde, cildin doğal dokusunda da bulunduğu için alerji riski en düşük olan dolgu malzemesidir. Ayrıca daha doğal bir görünüm sağladığı için de dolgu uygulamalarında ilk tercihimiz olmaktadır. Bunun dışında çene dolgusu yapmak için hastanın cilt tipine ve ihtiyaçlarına göre seçilebilecek farklı malzemeler de bulunmaktadır. Hastanın kendi vücudundan alınan yağ hücreleri, kalsiyum hidroksiapatit, PCL olarak da bilinen polycaprolactone çene dolgusunda kullanılan diğer materyallerdir.
Çene Dolgusu Zararlı mıdır?
Dolgu ve botoks uygulamaları hakkında en çok merak edilenlerden bir tanesi de uygulamanın güvenli olup olmadığıdır. Çene dolgusu, cilde uyumlu maddelerle yapıldığı için reaksiyon ihtimali oldukça düşük uygulamadır. Doğru miktarda ve doğru şekilde uygulandığı takdirde herhangi bir risk oluşturmaz. Bu sayede çene dolgusu yaptıran birçok hastamız, uygulamayı sürekli yenilemekte ve istediği çene görüntüsüne ağrısız bir şekilde dakikalar içerisinde kavuşmaktadır. Fakat uygulamada doğru dozun belirlenmesi ve doğru şekilde enjekte edilmesi çok önemlidir. Çene dolgusu, doku yerine kemiğe uygulandığı için enjeksiyon uygulaması daha derin bölgelere yapılır. Bu nedenle dolgu işleminin mutlaka uzman ve deneyimli bir hekim tarafından uygulanması gerekmektedir.
Çene Dolgusu Kalıcı mıdır?
Çene dolgusu uygulaması yaklaşık 15 dakika içerisinde tamamlanır. Enjeksiyonla yapıldığı için hiçbir şekilde ameliyat izi kalmaz. Hasta uygulama bittiği andan itibaren günlük hayatına devam edebilir. Fakat çene dolgusu da diğer tüm dolgu çeşitleri gibi geçici bir uygulamadır. Çene estetiğinin kalıcı olması için düzenli olarak tekrar edilmesi gerekir. Hastanın genetik yapısına, cilt özelliklerine ve mimik kullanma sıklığına bağlı olarak bu süre uzayabilir ya da kısalabilir. Çene dolgusu genellikle 1,5 – 2,5 yıl arasında etkilerini gösterir. Bu süre tamamlandıktan sonra uygulamayı tekrarlamanın hiçbir sakıncası yoktur.
Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.
Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.
İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.
Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır. Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur. Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.