Botoks uygulamalarında, “clostridium botilinum” adı verilen bakteriden üretilen nörotoksin kullanılır. Bu bakteri, bölgedeki dokuların uyuşmasına ve cildin gergin bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Cildin daha genç görünmesini sağlayan botoks uygulaması bazı durumlarda sadece estetik değil, sağlık açısından da tercih edilmektedir. Migren ve aşırı terleme gibi hayat kalitesini düşüren rahatsızlıklarda botoks uygulaması etkin sonuçlar vermektedir.
Kimler Botoks Yaptırabilir?
Botoks, genellikle sarma ve kırışıklıkların görülmeye başlandığı 30’lu yaşlardan sonra tercih edilmektedir. Fakat tüm dünyada uygulanma oranının artması ve uygulamanın giderek yaygınlaşmasıyla genç kadınlar da istediği estetik görünüme kavuşmak için botoks yaptırabilmektedir. 18 yaşını geçmiş, sağlıklı her birey botoks yaptırabilir. Botoks uygulamasından önce uzman doktorun muayene ve kontrolü çok önemlidir. İşlem muhakkak uzman hekim kontrolünde, klinik ortamda yapılmalıdır. Eğer ön muayenede ciltte enfeksiyon ve yara gibi durumlar gözlenirse bu durumda öncelikle uygun tedavi ile sıkıntının giderilmesi tavsiye edilir. Cilt iyice temizlendikten sonra botoks uygulamasına başlanabilir.
Botoks Hangi Bölgelere Uygulanır?
Botoks genellikle yüzde tercih edilen bir estetik işlem olmasına rağmen terleme tedavisinde koltuk altı, ayak ve avuç içi gibi bölgelere de uygulanabilir. Uygulama, kırışıklıkların yoğun olarak görüldüğü alın, göz kenarları, boyun ve kaşlara uygulanabilir. Aynı zamanda dudakları dolgunlaştırmak ve belirgin hâle getirmek için de botokstan faydalanılır. Botoks işlemiyle;
- Kaş kaldırma
- Dudak kalınlaştırma
- Alın çizgilerini giderme
- Mutsuz ifadeye neden olan dudak üstü çizgilerini giderme
- Kazayağı tedavisi
- Boyundaki sarkma ve kırışıklıkları engelleme işlemleri yapılabilir.
Botoks Uygulaması Kalıcı Mıdır?
Botoks uygulaması kolay uygulanan ve acısız bir işlemdir fakat kalıcı değildir. Bölgeden bölgeye ve kişiden kişiye değişmekle birlikte uygulamanın etkisi yaklaşık 6 ay – 1 yıl arasında kaybolur. Zararsız bir uygulama olduğu için yeniden tekrarlanabilir. Tek seans yapılan uygulamada gençleşme ve sıkılaşma etkisi hemen fark edilir. Enjeksiyondan kaynaklanan ödem ve kızarıklıklar yok olduğunda ise botoksun tam etkisi görülür.
Botoks Nasıl Yapılır?
Botoks uygulaması, cerrahi ve tıbbi işlemlere özel olan ince iğnelerle yapılmaktadır. Ciltte gerginlik ve dolgunluk sağlayan sıvı, bu ince iğneler yardımıyla istenen bölgeye enjekte edilir. Basit bir uygulama olsa da doğru dozda ve doğru teknikle yapılması gerekmektedir. Uzm. Dr. Sedef YÜCEL, deneyimi sayesinde kliniğimizde birçok hastamızın bu süreci sorunsuz bir şekilde tamamlamasına yardımcı olmaktadır.
Botoks Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Botoks uygulamasından sonra hasta hemen günlük yaşantısına dönebilir. Kolay ve acısız bir işlemdir. Enjeksiyon yapılan bölge öncelikle anestezik kremlerle hissizleştirilir. Botoksun tam etkisi 5 – 7 gün arasında kendini gösterir. Bu süreçte yüz üst uyumamak, hamam – sauna gibi aşırı sıcak ve buhar içeren ortamlardan kaçınmak gerekir. İşlemin uygulandığı gün spor gibi vücudu aşırı yoran faaliyetlerden de uzak durmak gerekmektedir.
Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.
Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.
İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.
Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır. Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur. Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.