Botoks, yüzdeki pek çok noktaya uygulanabilen bir işlemdir. Kırışıklıkların yoğun olarak görüldüğü göz çevresi, kaş arası, çene ve alın bölgesi bunlardan bazılarıdır. Özellikle alın bölgesindeki kırışıklıklar, kişinin sinirli ve yorgun görünmesine neden olabilir. Günümüzde gençlik ve güzelliğine önem veren her kadının kolayca yaptırabileceği bu uygulama sayesinde hem özgüven yükselmekte hem de kırışıklıklar henüz çıkmadan engellenebilmektedir.
Alın Çizgileri Neden Olur?
Yaş ilerledikçe ve deri esnekliğini kaybettikçe, cildimiz de değişir. Çok mimik yapan kişilerde ve genetik olarak kırışıklığa yatkın olan kişilerde, yaş ilerledikçe kırışıklıklar daha çabuk kendini göstermeye başlayabilir. “Frontal kas” olarak adlandırdığımız alın kası, dinlenmiş ve canlı bir cilt görünümü için oldukça önemlidir. Alındaki çizgiler, genelde kremler ya da makyaj malzemeleriyle kapatılmaya çalışılır. Fakat hiçbiri botoks uygulaması kadar etkili değildir. Dolayısıyla kişi dinlenmiş, cilt temizlenmiş ve canlı olsa da kişi kendini hayalindeki kadar iyi hissetmeyebilir. Kimi durumlarda alındaki çizgiler özgüven düşürücü bile olabilir.
Alın Botoksu Kimlere Uygulanır?
Yaşlı görünmekten korkan ve dış görünümünü kendine dert eden herkes botoks uygulaması yaptırabilir. Gençlerde kırışıklık henüz gözle görülür boyutlara ulaşmadığı için botoks uygulamasına nadiren ihtiyaç duyulur. Fakat 30 yaşından sonra kırışıklıklar gözle görülür bir hâl alacağı için hastalarımıza 30 yaşından itibaren alın ve diğer yüz botokslarını öneririz. Çünkü botoks uygulaması mevcut çizgileri yok ettiği gibi çıkmaya hazırlanan kırışıklıklara da engel olur. Cildin tamamen canlı ve genç bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Göz çevresine uygulanan botoks işleminin daha verimli olması ve her yönüyle etkileyici bakışların elde edilebilmesi için alın botoksundan zaman zaman yardım alınabilmektedir. Ankara’da Prof. Dr. Erol Koç tarafından uygulanan yüz botoksu tedavilerinde kimi zaman tamamlayıcı olması amacıyla alın botoksu da uygulanabilmektedir.
Alın Botoksu Nasıl Yapılır?
Alın botoksu Ankara, uygulaması gayet kolay bir işlemdir. Hasta herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Lokal anestezi ve soğuk uygulama ile botoks yapılacak bölge tamamen hissiz hâle getirilir. Yaklaşık 5 dakika içerisinde tamamlanan botoks uygulaması, günün her saatinde, dört mevsim uygulanabilir. Hastalarımız uygulamadan sonra günlük yaşamına dönebilir. Hiçbir alışkanlığı değiştirmeye gerek kalmaz. Yalnızca, uygulama sonrasında hafif şişlik ve kızarıklıklar görülebilir. Bunlar da kısa sürede yok olur ve işlem yapılan bölge parlak ve canlı bir görünüm kazanır.
Alın Botoksunun Etkisi Ne Kadar Sürer?
Ankara alın botoksu fiyatları ile birlikte, kliniğimize gelen hastaların en çok merak ettiği konulardan biri de budur. Alın botoksunun geçici bir etkisi vardır. Dolayısıyla uygulamanın sık sık tekrar edilmesi gerekebilir. Kişiye uygulanan doz, mimik kullanımı ve genetik faktörlerden kaynaklı olarak alın botoksunun kalıcılığı kişiden kişiye değişebilir. Eğer uzun süreli ve etkili bir uygulama isteniyorsa, hekim uygun gördüğü takdirde, “alın dolgusu” ile botoks desteklenebilir. Bu şekilde yapılan uygulamaların 12 – 18 ay kalıcılığı sağlanmaktadır. Dolgu işlemi olmadığında ise botoksun etkisi 3 – 4 ay içerisinde kaybolur.
Alın Botoks Dışında Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
Yukarıdaki cevabımızda da bahsettiğimiz gibi alın dolgusu, alın bölgesinde gençleştirme yöntemlerinde için kullanılan bir diğer işlemdir. Doç. Dr. Sedef YÜCEL, bu işlem sayesinde botoks uygulamasının daha kalıcı olduğunu ifade etmekte ve kalıcılığı önemseyen hastalarımıza alın dolgusunu da tavsiye etmektedir. Alın dolgusu, tıpkı alın botoksu gibi ağrısız bir işlemdir. İki uygulama beraber yapıldığında en fazla 15 dakika içerisinde tamamlanır. Hasta günlük hayatına dönebilir ve botoks tedavisine rağmen yok edilemeyen kırışıklıklar bu yöntemle temizlenebilir.
Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.
Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.
İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.
Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır. Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur. Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.