Göz Çevresi Botoksu

Göz Çevresi Botoksu Kimlere Yapılır?

Göz çevresi botoksu, özellikle 30 yaşını geçen kadınlar tarafından sıkça tercih edilmektedir. Yaşlanmanın etkisiyle kalıcı iz (skar) bırakarak derinleşen kırışıklıklar, bu bölgenin hassas yapısı nedeniyle en sık karşılaştığımız deforme türlerindendir. Kırışıklıklar nedeniyle dış görünüşünden memnun olmayan, gençleşmek, yenilenmek ve tazelenmek isteyen herkes, uzman doktor uygun gördüğü takdirde, göz çevresi botoksu yaptırabilir.

Göz Çevresi Kırışıklıkları Neden Olur?

Göz çevresi kırışıklıklarının en büyük nedeni ilerleyen yaştır. Yaşlandıkça cilt elastik yapısını kaybeder. Kırışıklık oluşumu ve sarkmalar gözlenmeye başlar. Göz çevresi kırışıklıkları, gözün çevresinde yaşlandıkça derinleşen izler bırakır. Özellikle 30 yaşından sonra kırışıklıklar giderek belirginleşir. Kişinin yaşı tam olarak ortaya çıkmaya başlar. Bu noktada göz çevresi botoks uygulamaları hastalarımıza sıkça tavsiye ettiğimiz tedavi yöntemlerindendir. Kolay bir şekilde önlenebilen bu kırışıklıklar, birçok kadının dış görünüşü ile ilgili endişe hissetmesine neden olmaktadır. Her kadın kendini daha genç ve güzel hissetmek ister. Bu açıdan bakıldığında göz çevresi botoksu, psikolojiyi de oldukça olumlu etkilemektedir diyebiliriz.

Kaz Ayağı Botoksu Nasıl Uygulanır?

Kaz ayaklarını yok etmek için yapılan botoks uygulamasında, göz çevresindeki kasların fazla çalışmasını engellemek ya da azaltmak amaçlanır. Özellikle fazla mimik kullanımından kaynaklanan kırışıklıkların tedavisinde oldukça etkilidir. Botoks tedavisinin iğne ile uygulanması, bazı hastalarımızın tedaviden kaçınmasına neden olmaktadır. Fakat botoks tedavisinde kullanılan iğneler inceciktir ve uygulama sırasında acı hissedilmez. Göz çevresi botoksu uygulamalarımız sırasında, iğneden korkan birçok hastamız bile kolayca botoks yaptırabilmiştir. Acısız bir uygulama olan göz çevresi botoksu, soğuk ped ve anestezik kremlerle uygulanabilir. Böylece derideki his iyice azaltılır ve hastanın rahat olması sağlanır. Kırışıklıkların göz çevresi dışında da yaygın olduğu durumlarda, kusursuz görünüm elde etmek için tüm yüze botoks uygulaması yapılabilir.

Göz Çevresine Botoksun Etkisi Ne Kadar Sürer?

Doç. Dr. Sedef YÜCEL, bu sürenin hastanın cilt yapısına ve işlemin özelliklerine göre değişebileceğini ifade etmektedir. Birçok hastamız, genelde 3 – 7 gün arasında etkileri net bir şekilde görebildiklerini ifade etmişlerdir. Nadir durumlarda bu süre 7 – 10 güne çıkabilir. Kişinin cilt yapısı ve özellikleri, etkinin kısa sürede görülmesinde belirleyicidir. Botoks, sanılanın aksine kalıcı bir uygulama değildir. Göz çevresindeki etkisi, kişinin bireysel özelliklerine bağlıdır. Kişi gülümserken, konuşurken fazla mimik kullanıyor olabilir. Ya da elastik bir cilt yapısına sahip olabilir. Bu hastalarda göz çevresine botoks uygulaması daha az kalıcı olacaktır. Fakat hastalarımızın birçoğu botoksun en az 4 – 4,5 ay kalıcı olduğu konusunda hemfikirdir.

Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.

Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.

İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.

Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır.   Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur.  Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.