Kılcal Damar Tedavisi

 Tıp dilinde telenjiektazi olarak adlandırdığımız kılcal damar genişlemesi, ince damarların çapının büyümesi, genişlemesi sonucu cilt yüzeyinden görünür hale gelmesidir. Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir, ama en sık yüz ve bacaklarda görülür. Toplumda çok yaygın görülür. Genellikle açık tenli ve ince derili kişilerde ortaya çıkar. Aynı zamanda çevresel faktörler de kılcal damar oluşumuna sebep olabilir. Fazla güneşe maruz kalma, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı, hormon tedavisi alımı, uzun süreli kortizon kremleri kullanımı ve sahip olunan bazı iç hastalıkları kılcal damar oluşumunun belirgin sebepleridir. Bunun yanında kılcal damar oluşumu yaşlanmaya ve genetik faktörlere bağlı olarak da gelişebilmektedir.
     Bacaktaki kılcal damar oluşumunda toplardamarların genetik olarak vücuttaki kanı kalbe yeterince etkili bir şekilde götürememesi, yer çekiminin etkisiyle kanın özellikle bacaklarda göllenmesi etkilidir. Kadınlarda yapısal olarak daha sık rastlanır. Isı artışı, fazla ayakta durma, bacakları sarkıtarak uzun süreli oturma kılcal damar oluşumunu artırır. Meslek önemli bir faktördür. Çoğunlukla ayakta olunmasını gerektiren mesleklere sahip kişilerde daha sık görülür. Bunun dışında genetik yatkınlık, doğum kontrol hapları kullanmak ve hamilelik sayılabilir.
     Yüzde kızarıklık ve kılcal damarlarda artış şikayeti; güneş hasarı, rosacea, akne izi, uzun süreli steroid kullanımı, dermatit, kullanılan bazı ilaçlar, yanlış temizleme ürünü veya yöntemi kullanmaya, kuru ve hassas ciltlerde, altta yatan sistemik hastalıklara bağlı veya genetik yapıya bağlı olarak ortaya çıkar. Kızarıklık her zaman mevcut olabilir veya sıcak ortam, rüzgar, egzersiz veya acılı-baharatlı yemek ve alkol (özellikle şarap) tüketimi gibi belirli tetikleyici faktörlerle daha belirginleşebilir. Yanaklar, burun kenarları ve çene kılcal damar genişlemesinin en sık görüldüğü yerlerdir.
Kızarıklık ve genişlemiş kılcal damarları tedavi etmek için son zamanlarda en sık uygulanan tedavi yöntemi LAZER sistemleridir. Lazer tedavisi lokal anestezi altında yapılabilecek ağrısız bir tedavidir.

KILCAL DAMAR TEDAVİSİNDE HANGİ LAZER KULLANILIYOR?

Kliniğimizde telejiektazi tedavisinde NdYAG lazer ve QS NdYAG lazer kullanılmaktadır.

NASIL BİR YÖNTEM?

Lazerler kılcal damarın içinden geçen kanda bulunan oksihemoglobin adlı maddeyi etkiler. Oksihemoglobin lazerin etkisiyle ısınıp koagüle olur, damar duvarı hasralanır ve zarar gören damarlar zaman içinde kaybolur. Damar ne kadar genişse, içindeki kan miktarı ve oksihemoglobin miktarı daha fazla olacağından, kalın damarlar ince damarlara göre daha kolay tedavi edilir. İşlem esnasında çevre dokular zarar görmez.

LAZERLE KILCAL DAMAR TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

İşlem sırasında kılcal damar hattı boyunca lazer ışığı atılır. Tedavi sırasında geçici olarak damarların kaybolması ve renk değiştirmesi lazerin etkili olduğu anlamına gelir.

UYGULAMA KAÇ SEANS SÜRER?

Tedavi süresi kılcal damarın derinliği, kalınlığı ve yerleşimine göre değişkenlik gösterir. Büyük damarlar genelde 1-2 seansta gerilerken, yaygın ve ince damarlardan oluşan şikayetlerde en az 4-6 seans gerektirmektedir. İki seans arası ortalama 4-6 haftadır. Tedavininetkisi ikinci veya üçüncü seanstan sonra daha iyi ortaya çıkmaya başlar. Yaygın cilt kızarıklığı olanlarda hem yüzeye ve hem derine etkili lazerleri kombine olarak kullanmak daha iyi sonuç alınmasına yardımcı olur. Yüz kızarıklığı ve yaygın kılcal damarı olan kişilerde tedavi bittikten sonra 3-6 ayda bir idame seanslarının yapılması hastalığın tekrarını engellemek için gereklidir. Burun kenarındaki ince kılcal damarların yok olması değil hafiflemesi beklenmelidir.

LAZERLE KILCAL DAMAR TEDAVİSİ SONRASI YAN ETKİLER NELERDİR?

Genel olarak kılcal damar tedavilerinden sonra yan etki görülmez. Yapılan bölgelerde hafif kabarıklık ve kızarıklık görülebilir, genellikle birkaç günde geriler. Uygulama sonrası güneş ışınlarına maruz kalmamaya dikkat edilmelidir.

TEDAVİ SÜRESİ NE KADARDIR?

Tedavi edilen damar sayısı, genişliği ve bulunduğu bölgeye göre süre
değişir. Seanslar ortalama 15 – 30 dk. sürmektedir.

 

Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.

Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.

İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.

Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır.   Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur.  Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.