İlerleyen yaşla birlikte özellikle kadınlar tarafından sıkça tercih edilen estetik uygulamalardan biri de PDO ip askı yöntemidir. Eriyen iplerle yapılan ve günümüzün yenilikçi estetik uygulamalarından biri olan PDO ip askı, ameliyat olmadan yüzdeki deformenin giderilmesini sağlar. Kısa sürede sonuç alınması ve cerrahi işlemdeki gibi iyileşme sürecinin olmaması ise uygulamanın diğer avantajlarıdır.
PDO İp Askı Nedir?
PDO ip askı, özel ipler yardımıyla yüzde sarkan ya da deforme olan bölgelerin gerilmesidir. Polilaktik asit veya polidioksan ipliklerle yapılan işlem yüzde daha genç ve canlı bir ifadenin oluşmasına yardımcı olur. Özellikle bölgesel estetik yerine tüm yüzde değişim ve gençleşme isteyen hastalarımızın sıkça tercih ettiği bir yöntemdir. Estetik uygulamadan verimli sonuç alınabilmesi için işlemin yapılacağı bölgelerin çok iyi belirlenmesi gerekir. Bu nedenle mutlaka uzman doktorlar tarafından, klinik ortamda gerçekleştirilmesi gereken bir işlemdir.
PDO İp Askı Kimlere Yapılır?
PDO ip askı işleminin amacı yüzün gençleşmesi ve kaş, yanaklar gibi en hızlı sarkan bölgelerin gergin hâle getirilmesidir. Bu nedenle genelde 30 yaş üzeri hastalarımızın talep ettiği bir işlemdir. Estetik kaygıların daha yoğun olması nedeniyle kadınlar tarafından daha çok tercih edilir. Bununla birlikte erkekler ve genç yaştakiler de PDO ip askı işlemi yaptırabilir. 30 yaşına gelmeden, kırışıklıkların önüne geçmek ya da genetik faktörlerden kaynaklanan sarkıklıkları düzeltmek için kullanılabilir. 18 yaşını geçmiş, sağlık problemi olmayan her birey PDO ip askı operasyonu için uygundur.
İple Yüz Gerdirme İşlemi Nasıl Yapılır?
İple yüz gerdirme işlemi yaparken öncelikle uygulamanın yapılacağı bölgeler hasta ve uzman hekimin kararıyla belirlenir. Bu bölgeler işaretlenir ve anestezik krem uygulaması yapılır. Anestezik krem etkisini gösterdikten ve cilt uyuştuktan sonra uygulamaya başlanır. İşlem sanılanın aksine çok kısa sürer. Ortalama 25 – 30 dakika içerisinde tamamlanır. Anestezik kremin etkisiyle hiçbir ağrı ya da acı hissedilmez.
PDO İp Askı Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?
İple yüz gerdirme işlemi bittiği anda hasta günlük hayatına geri dönebilir. Uygulamadan sonra da ağrı ya da acı hissedilmez. Sadece biraz ödem ya da şişlik görülebilir. Bu yan etkiler yaklaşık 3 – 5 gün içerisinde kaybolur. PDO ip askı risksiz bir işlem olsa da uygulamadan sonra en iyi sonucu alabilmek için hastalarımıza bazı küçük tavsiyelerde bulunuruz. Bunlar genelde;
- Tam iyileşme sağlanana kadar yüzüstü yatmamak
- Yaklaşık 1 ay boyunca aşırı mimik kullanmamak
- 1 hafta boyunca iplerin giriş çıkış noktalarına doktorun tavsiye edeceği kremleri sürmek ve yüzü temiz tutmak
- 1 ay boyunca güneşten mümkün olduğunca korunmak, ağır spor yapmamak ve masaj, sauna gibi aktivitelerden kaçınmak.
İple Yüz Gerdirmenin Zararı Var mıdır?
İple yüz gerdirme sonrasında yüzde bir miktar şişme ve ödem görülebilir. Bu etkiler genelde kısa süre sonra kaybolur. Bunun dışında uygulamanın olumsuz bir yan etkisi yoktur.
PDO İp Askı Kalıcı mıdır?
PDO ip askı kalıcı bir uygulama değildir. PDO ip askı uygulamasında kullanılan ipler cilde kolajen sağlayarak cildin yenilenmiş ve ışıltılı görünmesine yardımcı olur. Bu ipler eridiğinde, uygulamanın etkisi de yavaş yavaş geçer. Eğer gergin görünümün kalıcı olması isteniyorsa PDO ip askı işlemi yenilenmelidir.
Botolinum toksini, Clostridium botulinum bakterisinin ve ilgili türlerin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Akson uçlarından asetilkolin nörotransmiterinin salınımını önleyerek yumuşak felce yol açar. Bu bakterinin enfeksiyonu botulizm hastalığına sebep olur.
Mezoterapi vitamin, mineral, aminoasitlerin veya enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanması tekniğidir. Enjekte edilecek maddeler kişiye ve kişinin isteklerine uygun olarak seçilir.Mezoterapi yüz bölgesinde cilt sıklaştırma, lifting, anti-aging, leke tedavisi, skar tedavisi amacıyla kullanılabilir.
İdeal bir yüz görünümüne kavuşmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu estetik operasyonlardan biri olan bişektomi, yüz hatlarının orantılı bir hâle getirilmesi için uygulanır. Bazı durumlarda kişi, ideal kiloda olsa bile mevcut yüz yapısındaki yağ oranı nedeniyle kilolu görünebilir. Yanakların orta bölgesinde yer alan yağ dokusu bukkal yağ dokusu olarak isimlendirilir. Yüz kaslarının arasında yer alan bu yağ dokusu anatomik olarak elmacık kemiklerinin alt bölgesinde bulunur ve bebeklerde emme fonksiyonlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu yağ dokunun boyutu yüzün boyutunu etkileyen faktörlerin başında gelir. Yaşlanmayla birlikte bukkal yağ dokusu genellikle azalma eğilimindedir.
Yüz bölgesinde özellikle dudakta çoğu zaman hyalüronik asit denen dolgu maddelerini kullanıyoruz. Hyalüronik asit aslında vücudumuzda da bulunan ve su tutma özelliği gösteren yapıtaşlarıdır. Yaş ve çevresel faktörlerin etkiksi ile bu madde cilt ve ciltaltı dokuda eksildiğinde kendini hacim kaybıyla gösteren bir takım değişikliklere neden olur. Basitçe açıklayacak olursak dolgu enjeksiyonları ile biz bu su tutan molekülün vücudumuzdaki miktarını arttırmayı hedefliyoruz.